Akyörük Köyü Gençlik Kolları Web Sitesi
Akyörük köyü  
  Ana Sayfa
  Ziyaretşi defteri
  İletişim
  Forum
  Online Destek
  Gençlik Kolları Üyelerimiz
  Dost Sitelerimiz
  Sponsorlarımız 
  Anket( Oylama)
  Köyümüzün Genel Bilgisi
  Yerel Sözcükler
  Bizim Edebiyat Dersimiz
  Boyabat Ağzı
  Köyümüze Ait Söylemler
  Boyabat Kelimesinin Anlamı
  Boyabat Yöresi Manileri
  Boyabat Ağzında Gün Adları
  Mp3 & Tv
  İlahi dinle
  Canlı Tv İzle
  SinopTürkülerimiz
  Sohbet Odası Kullanım Bilgileri
  Sohbetteki Renklerin Görevleri Nelerdir
  Nickimi Nasıl Değişebilirim?
  Sohbet Odasını Türkçe Nasıl Yapabilirim?
  Özelden Nasıl Konuşabilirim?
  Diğer Baslıklar
  Resmimi Nasıl Değişebilirim?
  Boyabat Yemekleri
  Osmanlı Padişahları
  Sinop'ta Turizm
  Sinop Hava Durumu
  Online Hizmetler
  E-mail Mesajları
  Yahudi ve Hıristiyanları Dost Edinmeyin!
  Müslüman Kardesini Kendi Paranla öldürme!
  Filistinli Bir Kız Çocuğu
  Sizce İsraile Teşekkür mü etmeliyiz!
  Reklam Alanı
  Sitene Ekle
  Radyo Akyorukkoyu
  Boyabatttt yemekll
  sssssssss
  Yeni sayfanın başlığı
  menü köy menü
  dsfdsfs
  radyooo
  Yeni sfdsfsdayfanın bdsfsdaşlığı
  sadsadasdasdas
  sadasdasdsadasdasd
  ziyarrrrrtçi def
  Yeni sasdsdssssyfanın başlığı
  RADYO
  Yeni sayfanfdgdfgdfgın başlığı
  Radyomuzzz
Boyabat Yöresi Manileri

Boyabat Yöresi Manileri
Ancak halkımızın ağzında bulunan ama bize ulaşmayan  yüzlerce manininde bulunduğunu biliyoruz. eğer onlardan ulaştıklarınızı bize bildirirseniz kültürümüzün zenginleşmesine katkıda buluncaksınız.

Akpınar’ın yapısına

Gündoğmuş kapısına

Yarim çiçek yollamış

Uyandım kokusuna

 

Armudun irisine

Ben yandım birisine

Beni çoban tutsalar

Kızların sürüsüne

 

Aşağıdan ay doğar

Tepeden kavuşacak

Hayırsızın yoluna

Gençliğim savuşacak

 

Atımın attığına

Babamın sattığına

Babam beni verecek

Gözünün tuttuğuna

 

Ayşeler aşa gelsin

Çığırın kaşa gelsin

Ben Ayşe’yi alırım

İsterse paşa gelsin

 

Boyabat’a üç çeşme

Yarim çeşmeden içme

Eller sözüne uyup

Yarim benden vazgeçme

 

Caminin ezanı yok

İçinin düzeni yok

Şu viranenin içinde

Salınıp gezeni yok

 

Çekmecenin kilidi

Üstünü gül bürüdü

Sen orada ben burda

Olan ömrüm çürüdü

 

Dereler düze kadar

Gel yarim bize kadar

Bir giyim çorap ördüm

Topuktan dize kadar

 

Elifin hecesi var

Gündüzün gecesi var

Seversen kızları sev

Gelinin kocası var

 

Enterisi gök imiş

Yardan fayda yok imiş

Yari benim diyordum

Müşterisi çok imiş

 

Evin önünde yaldız

Nerden geliyo(ng) baldız

Sen git de bacın gelsin

Yatamıyon yalınız

 

Giden dayı beri bak

Kulağına deri dak

Eğer beri bakmazsan

Kafanı köprüye kak

 

Gider gider gelirsin

Aklın yok ki delisin

Yakma beni kendine

Bekar değil evlisin

 

Gitme olusun pişman

Vallah ardına düşmen

Yar diye güvendiğim

Oldu mu bana düşman

 

Gök gürlüyor gürlüyor

Derindendir derinden

Bana bir yudum su ver

Suyun serin yerinden

 

Gülüm kurutmam seni

Suda çürütmem seni

Yıllar geçse aradan

Yarim unutmam seni

 

Hollanda’nın düzüne

Duman çökmüş yüzüne

Hasret kaldım

Yavrumun gül yüzüne

 

İp attım ucum kaldı

Toprakta kuçum kaldı

Yarim gitti gelmedi

Yürekte acım kaldı

 

Kamyon geldi “düt” dedi

Annem “çabuk gir” dedi

Akşam dünürlük geldi

Bey babam “küçük” dedi

 

Kar yağar testimize

Tozuyor üstümüze

Düşman azgunun dese

Gelemez üstümüze

 

Karpuz kestim suyumuş

Yar dizimde uyumuş

Napalım yarim işte

Kaderimiz buyumuş

 

Kara tavuk kaçıyor

Kanadını açıyor

Bıldır ki sevdiklerim

Şimdi benden kaçıyor          

 

Karga öter kavaktan

Bir yar sevdim konaktan

Bırakta gel ah yarim

Öleceğim meraktan

 

Kayada kayacılar

İp boyar boyacılar

Ağlasana kız gelir

Geliyor kınacılar

 

Kayaların armudu

Annem babam var  mudu?

Annem babam olsaydı

Beni burda kor muydu?

 

Kiremitten su akar

İçsem ağzımı yakar

Ben senden korkuyom

Yumurtaya kurt bakar.

 

Köpekleri toraman

Evlerine varamam

Yarim hasta diyorlar

Hiç kimseye soramam

 

Kunduram telli idi

Sevdiğim belli idi

Benim gülmedik başım

Önceden belli idi

 

Mani dedim de şaştım

Mani defteri açtım

El işinde gücünde

Ben yar derdine düştüm

 

Mani maniye hindir

Mani söyleyen kimdir

Hele açın bakalım

Hangi dertlininkidir

 

Maniye baş olayım

Yanına eş olayım

Tırpanını sapına

Şıngırlı kuş olayım

 

Mektup attım karadan

Dağlar kalksın aradan

Mektubunu almaya

Kavuştursun yaradan

 

Muallimin mendili

Cebinde mi kirlendi?

Elekçi kızı almış

Memlekete dillendi

 

Parmağım dolu yüzük

Parmaklarım oynamaz

Yarim senden başkasına

Benim canım kaynamaz

 

Söğüdün yaprakları

Kuyunun kapakları

Yollan beni köyüme

Mis oldu toprakları

 

Şeftali morum diye

Güvenme oğlum diye

Yarin il kızı gelir

Sarılır yarim diye

 

Taş üstüne taş koydum

Bir yastığa baş koydum

Yarin gelecek diye

Sağ yanımı boş koydum

 

Testi testi su gelir

Yarimden mektup gelir

Mektubu gele gele

İnşallah kendi gelir

 

 

 

 

Al eline kalemi

Yaz başına geleni

Madem doktor değilsin

Niçin açtın yaremi

 

Arabaya çul taktım

Bu türküyü ben yaktım

Ala gözlü meleği

Bu gece gelin yaptım

 

Aşağıdan kar gelir

Uzun boylu yar gelir

Uzun boylu yarime

Çuha yelek dar gelir

 

Atladım girdim bağa

Başım deydi yaprağa

Nazlı yar gelmeyince

Koymayın beni toprağa

 

Bağa girdim budanmış

Bağa tilki dadanmış

Yari benim sanıyordum

Yar ellere dadanmış

 

Bakkaldan kibrit aldım

Yare verecem diye

Köy içinde yar sevdim

Her gün görecem diye

 

Ceviz içi dört kıynak

Zordur yardan ayrılmak

Ayrılmak bir şey değil

İlle sabredip de durmak

 

Deredeki değirmen

Delikli taştan mısın?

Dayan yüreğim dayan

Kızıl ağaçtan mısın?

 

Derelerin inciri

Sahatımın Zenciri

Dün gece neredeydin?

Göğnümün güvercini

 

Ekmek ettim yağladım

Varman diye ağladım

Vallahi vamıyodum

Anama kıyamadım

 

Elma attım denize

Geliyor yüze yüze

Selam söyle reise

Kızını versin bize

 

Enterisi sıklu yar

Hakikat bu tatlı yar

Bir selamın geliyor

Selamı kıymetli yar

 

Evimin önü pazak

Varamıyom yolun uzak

Önüme kurdular

Demirden tuzak

 

Gider gider gelüsün

Aklın yoktur dölüsün

Varma ilin kötüsüne

Sonra pişman olursun

 

Gitme olusun pişman

Vallah ardına düşmen

Görmedim senin gibi

Yüzü dost kalbi düşman

 

Gök fasulye pişirdim

Toprak tenceresinde

Gel yarim oturalım

Mutvak penceresinde

 

Hay hoyuklar hoyuklar

Yük dibinde sayıklar

Davulun sesini duyunca

Pirincin taşını ayıklar

 

Hay urumlu urumlu

Bacaları kurumlu

Bizim köyde oğlan çok

Hepde koca burunlu

 

Kaleden top atarlar

Güzele çok bakarlar

Güzellerin yoluna

Malı mülkü satarlar

 

Kadifesi kırmızı

Yüreğimde bir sızı

Sevda nedir bilmezdim

Yeni sevdim bu kızı

 

Kaleden indim iniş

Mendilim dolu yemiş

Yare verdim yememiş

Yar kendi yesin demiş

 

Kamyon geliyor kamyon

Kumunu elemeli

Gelin diye almıştım

Beşiğe belemeli

 

Kar yağar ipek gibi

Dökülür kepek gibi

Ne peşimde dolaşıyorsun

Yal yemez köpek gibi

 

Karpuz kestim kan gibi

Kızın göğnü var gibi

Kızın göğnü var ise

Bende para kum gibi

 

Karaağacın kabuğundan

Ellerim kara oldu

Kardeşe yana yana

Dillerim yara oldu

 

Kayadan atlatırım

Mendili katlatırım

İş nispete binerse

Ben seni çatlatırım

 

Keten gömlek dört enden

Yar usandın mı benden

Sen usandınsa benden

Ben usanmadım senden

 

Köprü olsam yoluna

Gelip geçer misin?

Pınar olsam yoluna

Eğilip su içer misin?

 

Kuzular oldu ikiz

Seviştik bağlıyız biz

Tanrıya yalvaralım

Çürümesi sevgimiz

 

Mani mani maniciyim

Dertlerin ilacıyım

Daşköprü’yü sel almış

Ben orda gemiciyim

 

Mani maniyi söyler

Maniyi bilen söyler

Mani de bir şey yoktur

Kişi gönlünü eyler

 

Maniye başlayalım

Şeftali Taşlayalım

Şeftali çiçek açmış

Dibinde kışlayalım

 

Mendilim benek benek

Ortası çarkı felek

Yazın beraberidik

Kışın ayırdı felek

 

Muallim hastaymış

Çorbası tastaymış

Muallimin yoluna

Kızlar hep hastaymış

 

Sade kahve acıdır

Hacca giden hacıdır

Herkes kimi severse

O başının tacıdır

 

Sıçan gelir takla tukla

Ne nohut kor ne pakla

İki gözüm beyefendi

Kendini kel körden sakla

 

Şu derenin uzunu

Kıramadım buzunu

Aldım çerkez kızını

Çekemedim nazını

 

Üzüm koydum sepete

Yar oturur tepede

Öyle bir yar sevmişim

Şan olsun memlekete

 

Yarim tırpan biçiyor

Suyu nerden içiyor

İkindinin güneşi

Dal fesinden geçiyor

 

Yüzükler parmak için

Sinemle kaymak için

Analarda doğurur mu

Yiğide sarmak için

Altını sarraf bilir

Dertliyi cerrah bilir

Benim seni sevdiğimi

Yalnız bir Allah bilir

 

Arpalar oraklandı

Havalar kuraklandı

Gitti yarim gelmiyor

Nerede duraklandı

 

Aşma kırağıdan aşma

Sen beni tanıyorsun

Her kırağıdan aşanı

Yarin mi sanıyorsun

 

Atım ula, ben ula

Beni verdiler dula

Dulluğuma yanmıyon

Evde kayınnam bela

 

Bahçelerde pırasa

Yaprağına kar yağsa

Oğlanlar bekar kalsa

Şu kızlara yalvarsa

 

Bu dağı aşam dedim

Aşam dolaşam dedim

Bir hayırsız yar için

Herkese paşam dedim

 

Çaya çamaşır kurdum

Altına çalı vurdum

Yari gelecek diye

Çifte masalar kurdum

 

Derede vurdum kuşu

Çıkamadım yokuşu

Bu mektubu kabul et

Olursun cennet kuşu

 

Dut ağacı boyumca

Dut yemedim doyumca

Allah canımı almasın

Boy boya durmayınca

 

Elma attım denize

Geliyor yüze yüze

Bizim köyden kız almayın

Seksen bin sekiz yüze

 

Elmayı dörde böldüm

Düştü çamura silemedim

Küçüğüdüm büyüdüm

Ben sevgiyi bilemedim

 

Evinin önü yama

Yarim mendil sallama

Güzelliğin yetiyor

Kahkülünü tarama

 

Gazdere’nin ardından

Kayaya bak kayaya

Vermem diyordun baba

Niye verdin ovaya

 

Gidiyorum gidemiyorum

Al yeşil giyemiyorum

Baykuş kalsın köyünüz

Yar benim diyemiyorum

 

Göğer bostanım göğer

Öksüzlük boynumu eğer

Öksüzlüğüm yeterken

Her gelen beni döver

 

Gök kamyon geliyor

Dağı taşı deliyor

Ablam gelin oluyor

Sıra bana geliyor

 

Hay karaağaç karaağaç

Sen de yaprağını aç

Şeytan diyor ki bana

Nişanlını al da kaç

 

İstanbul evrülesi

Evrülüp çevrülesi

Yolla benim yarimi

Kökünden devrülesi

 

Kale kaleye karşı

Kalenin ardı çarşı

Ben seni alacağım

Dosta düşmana karşı

 

Kar yağar testimize

Dökülür üstümüze

Uzaktan çokan köpek

Gelemez üstümüze

 

Karga geçti tepemden

Ben ölüyon öfkemden

Duramasan gel yarim

Ellerin memleketinden

 

Kar yağar ince ince

Septiriyor pirince

İnsan bir hoş oluyor

Sevdiğini görünce

 

Karganın kanatları

Yar bana dokunuyor

Yârimden mektup geldi

Ne türlü okunuyor

 

Kara kara kazanlar

Kara yazı yazanlar

Cennet yüzü görmesin

Aramızı bozanlar

 

Karşı karşı duralım

Telefona vuralım

Aramızda dağlar var

Mektupla konuşalım

 

Kestane kurutmadım

Yar seni unutmadım

Yar beni unutalı

Gözyaşı kurutmadım

 

Koyuna bak koyuna

Canlı tokalı gine

Açmış yarim geliyor

Beyaz yakalı gine

 

Mani benim ezberim

Kan ağlıyor gözlerim

Ben yarimin yolunu

Ölene dek gözlerim

 

Mani mani dert mani

Üşümüşüm ört beni

Göğsünde terlemişim

Bağrında soğut beni

 

Maniciyim manici

Gerdan altında inci

Anan baban verirse

Alıcıyım alıcı

 

Manici başımısın

Cevahir taşı mısın?

Cevahir taşı olsam

Cebinde taşır mısın?

 

Maniyi baştan söyle

Kalemi kaştan söyle

Karnının açlığını

Ekmekten aştan söyle

 

Mendilimin ucuna

Sakız bağlarım sakız

Doğru söyle sevdiğim

Seviyon mu başka kız

 

Öte geçenin yolu

Mendilim tütün dolu

Veriversene babam

Oda bir evin oğlu

 

Samanlık dolu saman

Aman efendim aman

İlle düğün yapıyor

Bizim düğün ne zaman

 

Şangır şungur makası

Açtım gömlek yakası

Bizim evden görülür

Yarimin yatak odası

 

Şu derenin uzunu

Kıramadım buzunu

Aldım çerkez kızını

Çekemedim nazını

 

Yağmur geldi çiseler

Yari gelmiş diseler

Yari gelmiş diyene

Müjdesini viseler

 

Yeşil ipek yüz dirhem

Gözlerini süzdüren

Senin sevdan değil mi?

Beni burda gezdiren

 

Atışma

Mani söylerim baştan

Ala gözlüm kara kaştan

Eşittim terziymişsin

Bir de don biç ağaçtan

 

 

Manici başı mısın?

Cevahir taşı mısın?

Sana bir mektup yazsam

Cebinde taşır mısın?

 

 

Depeden attım fişek

İndi dereye şişek

Ben sana ne yaptım

A dayımın koca eşek

 

Kahve Yemen’den gelir 

Yolları ırak

Beş para yetmez

On para bırak

 

Kayalar bitişiyor

Keklikler ötüşüyor

Eller yarim dedikçe

Yüreğim tutuşuyor

  

Hay uluma uluma

Peynir koydum tuluma

Söylersen mani söyle

Köpek gibi uluma

 

Gökte yıldız bir sıra

Hani benim Ayşem

Yarim gider Mısır’a

Heyyy...

 

Mektup yazdım acele

Hani benim Ayşem

Bilemezsen hecele

Heyy...

 

İlahi kadir mevlam

Hani benim Ayşem

Bir güzelde bana yaz

Heyy...

 

Hediyeni istemem

Hani benim Ayşem

Mektubunu sıkça yaz

Heyy...

Eğil kayalar eğil

Su değil bekmez değil

Ben ağaçtan don biçtim

Sen ağaçtan ip getir

 

 

Mektup yazdım yazıdı

Kalemim kirazıdı

Daha yazacaktım ama

Mürekkebim azıdı

 

 

Urba astım merteğe

Ayran koydum helkeğe

Ben sana ne dedim

A dayımın belteğe

 

 

Kahve Yemen'den gelir

Yolları sapa

Beş para yetmezse

Kahveyi kapa

 

Çorabı  çitiledim

Ceketi ütüledim

Eller yarim dedikçe

Yürekten titiredim

 

 

Hey aparım aparım

Gökten yıldız kaparım

Senin gibi maniciyi

Eski pabuç yaparım

 

 

Bir dalda iki kiraz

Hani benim Ayşem

Biri al biri beyaz

Heyy...

 

Kavaklar dizi dizi

Hani benim Ayşem

Sarsınlar ikimizi

Heyy...

 

Unuttun mu a yarim

Hani benim Ayşem

Muhabbetli geceler

Heyy...

 

Allahım ayırmasın          

Hani benim Ayşem 

Dünya durdukça bizi        

Heyy...

 

 

 

 

 

 

Mektup yazdım kışıdı

Kalemim gümüşüdü

Daha yazacaktım ama

Ellerim üşüdü

 

 

Derelerin kaynağı

Kocakarının değneği

Ne karşımda duruyorsun

A dayımın çoylağı

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

Güvercinin bembeyaz

Hani Benim Anşam

Ayrı düştük biz bu yaz

Heyy...

 

Dağnamayın komşular

Hani benim Ayşem

Giderim ardısıra

Heyy....

 

 

Ramazan Manileri

Hay ne ola neler ola

Kalbinize nurlar dola

İki gözüm beyefendi

Bayramın mübarek ola

 

Öteden beriye geldim

Vurdum davulumu deldim

İki gözüm beyefendi

Ziyaretinize geldim

 

Hey çarşılar şu çarşılar

Turfanda çıktı turşular

Beyefendi bahşiş verdi

Eşitmiş olun komşular

 

Geldi Ramazan-ı Şerif

Ahu diller gayet zarif

İftarı size söyleyemem

Kayısı reçeli çok latif

 

Ye kebabı biberlice

İç şerbeti amberlice

Sevenlere safa olsun

Tel kadayıf şekerleme

 

Hem yumurta nazik olur

Sucuk ile pişse ne olur

Köfteli ekşili çorba

Cümlesinden önce gelir

 

Pişer köpüklü kahveler

Ehl-i keyfin yüzü güler

Nargile çubuktan sonra

Terafi kasveti siler

İşte geldim ekim büküm

Davulum sırtımda yüküm

İki gözüm beyefendi

Hele Selamün aleyküm

 

Davulumun ipi kaytan

Sırtımda kalmadı mintan

Beyefendi kahve içer

Elinde sırmalı fincan

 

Aldım bahşişi giderim

Her yerde methin ederim

İki gözüm beyefendi

Çok çok teşekkür ederim

 

Tatlılar toplansın ola

İftarda çıksalar yola

Hepsinden çok severiz

Tatlılar şahı baklava

 

Yapıyor herkes ekseri

Nazik olur dut reçeli

Hep reçellerden latiftir

Bazen bunu da yemeli

 

Gündüz vakti alın çörek

Lazımdır baklavaya börek

Ramazan’ın gülü güllaç

İftarda bulunmak gerek

 

Lazımdır bunlar iftara

Maksadım bütün efkara

Davul çalar bahşiş ister

Benciliz garip ve avare

İşte geldim dura dura

Davuluma vura vura

İki gözüm beyefendi

Murat’ın hanesi bura

 

Şekerim var ezilecek

Dülbentlerden süzülecek

Çok bekletme beyefendi

Çok yer var gezilecek

 

Aşağı cami direk ister

Söylemeye yürek ister

Benim karnım toktur amma

Arkadaşım börek ister

 

Siniye kaşık dökerler

Akşam besmele çekerler

Bir tabak kaymak üstüne

Bir tutam şeker dökerler

 

Balla yenir beyaz kaymak

İftar ile olur doymak

Kimin aklına gelir ki

Lokma tatlısını saymak

 

Yahni taamların başı

Dolma onun karındaşı

Ortalıktan kaldırmayın

Muhallebi ile sütlacı

 

 
www.akyorukkoyu.tr.gg  
 

Bilgileriniz sistemimize kaydedilmektedir.


 
SonDakikaHaber  
 

 
Takvim  
 

 
SiteyiArkadaşınaTavsiyeEt  
 

http://akyorukkoyu.tr.gg

 
Bu web sitesi ücretsiz olarak Bedava-Sitem.com ile oluşturulmuştur. Siz de kendi web sitenizi kurmak ister misiniz?
Ücretsiz kaydol